Boş zamanlarımı genelde birlikte eğlenceli şeyler yapabileceğim arkadaşlarımla geçiririm. Arkadaşlarımla farklı aktiviteler yaparak, boş zamanlarımızı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bazen okey oynuyor, bazen tabu oynuyor, bazen lunaparka gidiyor, bazen sinemada film seyrediyor, bazen günü birlik geziler düzenliyor, bazen de birkaç günlüğüne bir yerlere giderek orada kamp yapıyoruz. Özellikle de kamp yapmak hepimize çok iyi geliyor. Kamp kadıköy escort yaparak hem doğa ile iç içe kalıyoruz, hem de yanımıza öyle çok fazla yiyecek almadan, atıştırmalık şeylerle idare ederek, bu ortamda birkaç gün vakit geçirmek, ruhumuzu da, midemizi de dinlendiriyor. Genelde yazın kamp yapmaya fırsatımız oluyor. 3-4 günlüğüne yazları fırsat buldukça böyle kamp yaptığımız 3-4 kişi var. Bazen 3 kişi oluyor, bir arkadaş gelemeyebiliyor, bazen de tam ekip olarak 4 kişi gidiyor. Bir sırt çantası, ağırlıkları 5-6 kilo kadar, bir çadır, bir de uyku tulumlarını alıp yola koyuluyoruz. Biz kendimize bu kamp işini belli çizgiler doğrultusunda ilerleyerek yapma sözü vermiştik, bunu da elimizden geldiği kadar tutmaya çalışıyoruz. Mesela o süreçte herkes aynı şeyleri alacak ve çantada hazır olarak bulunan şeyler dışında bir şey tüketilmeyecek. Dışarıdan sadece su alabiliriz içmek için, onun dışında bir şey de alınması yasak. Zaten biz böyle yaptığımız için kamp yapmak çok güzel bir hale geldi ve gerçekten de biz arkadaşlar olarak ekipçe kamp yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Dediğim gibi bu sürede hem ruhumuzu dinlendiriyor, hem de midemizi rahatlatarak, birkaç gün de olsa biraz sakinleşmesini sağlıyoruz. Ayrıca kampta KADIKÖY ESCORT yaptığımız yürüyüş ve tırmanış da, birkaç günde birkaç kilo birden vermemizi sağlıyor ve kondisyonumuzu arttırmamıza da olanak tanıyor. Karadeniz’de yaylalara giderek böyle kamp yaptığımız dönemler oldu. Farklı bölgelere giderek de kamp yapılacak uygun yerlerde bu aktiviteyi gerçekleştirdik. 500 km’lik Likya yolu var, belki duymuşsunuzdur, Akdeniz Bölgesi’nde. Bu yolda da yine kamp yaparak, yürüyüş ve tırmanış gerçekleştirdik. Hepimizi çok yoruluyorduk, ama kafa olarak rahatlıyor ve döndüğümüzde de kendimizi çok daha dingin hissediyorduk.
Bu arada benim adımı Zival, Çerkez bir kadın olarak, Türkiye’de yaşıyorum ve kapalı bir giyim tarzına sahibim. Muhafazakar şekilde giyinmeyi seviyorum ve bu giyim tarzının da birçok erkek tarafından modern bir şekilde oluşturulması halinde ilgi çekici olduğunu biliyorum. Bu giyim tarzımla da erkekleri etkileyeceğimi ve onların adeta dibini düşüreceğimin bilincindeyim. Bakıma çok önem veririm, cilt ve saç bakımına özen gösterir, kişisel bakımımı da aksatmam. Diyecekseniz belki kapalısın zaten saç bakımına ne gerek var diye, ama yaptığım hizmet gereği birçok insanla bir araya geliyorum ve ister istemez onlar beni her halimde, saçım açıkken de görüyorlar. İşime olan ve özellikle de kendime olan saygımdan ötürü bakımımı asla aksatmamaya çalışıyorum. 1.68 boyunda, bir bayana göre gayet uzun boylu, topuklu giydiği zaman at gibi tabir edilen ve sizlerin de dışarıdan bakıldığı zaman taş gibi diye tabir ettiği bir yapıya sahibim. Hafif balık etli olsam da, aslında formumu korumaya çalışan birisiyim. 57 kilodayım, daha fazla zayıf olmayı istemediğim için, formumu bu şekilde korumaktayım. Bana göre zaten kadın dediğin biraz balık etli olmalı ve birisiyle seks yapacağı zaman, bazı şeyleri ele gelmeli. İri ve dik memeli, büyük ve oval kalçası ile de yine birçok erkeğin hayalini süsleyen ve cinsel isteklerinin tavan yapmasına yardımcı olan bir fiziğe sahibim.